25 Eylül 2012 Salı

Şunu Bi Gözden Geçiriver Dilaver...


Çalıştığımız şirketlerde, özellikle yazılım şirketlerinde, modeller, standartlar kullanmaya başladıkça önümüze değişik değişik kavramlar çıkmaya başlar. Bunlardan birisi de gözden geçirme kavramıdır.

‘Ramazan Abi, şu rapora bi bakıver’

yerine

‘Ekteki Yıllık Gelişim Raporu’nu review ediniz. Commentlerinizi track change açarak dokümana giriniz. Şu gün şu saate kadar geri iletiniz, lütfen.’ diye e-postalar almaya başlarsınız.

‘Arkadaşım, şimdi Hasan Bey bu başlığı istemez, şu rengi beğenmez, şurayı biraz daha geniş anlar, şurayı kısa geç...’

şeklindeki konuşmaların yerini

‘Typo: rapro yerine rapor’,
‘Bu cümle açık değil, hangi user hangi task’ı yapıyor belli değil.’,
‘Bu çözüm bu performansı karşılamıyor, dakikada 160 çok fazla, ürün en fazla dakika 100 setting alıyor.’, ‘Bu kutuyı bir tık sağa alalım.’

Gibi yarı türkçe yarı ingilizce, zaman zaman ayrıntılı ve çoğumuza göre sıkıcı ve gereksiz cümleleri daha sık görmeye hatta yeri gelir yazmaya başlarsınız.

Her gözden geçirme işinde içinizden aşağıdaki cümle geçer, di mi:

‘Ya ne zaman işi yapacağız kardeşim ya. Bıraksalar da kodumuzu yazsak, işimize baksak.’

Şimdi ben size gözden geçirme sürecinin akış diyagramını çizebilirim, her noktanın detayını tek tek açıklayabilirim. Ancak yapmayacağım, sıkıcı olabilir. Benim bu sitedeki görevim okuyucuya hap çözüm sunmaktır.

Gözden geçirme, ingilizcesi review olan etkinlik çok ucuz bir etkinliktir. İhtiyacınız olan şeyler şunlardır: 

Yazdığınız materyali anlayan 1-3 kişi, gözden geçirme sonuçlarını işleyecek bir yer (araç, notepad, word/excel dosyası, defter), yeteri kadar zaman. Tüm bunlar ile çok ucuza yanlış, eksik,belirsiz gibi noktaları kolayca elde edebilirsiniz. Yani ilgili ürün müşteriye, bir başka departmana, kabul testine, test mühendisine vb. gitmeden önce kolayca skıntıları ortadan kaldırabilirsiniz. Statik test yöntemidir gözden geçirmek. Gözden geçirme etkinliğinde verdiğimiz yorumların (bulguların) başka bir kişi okuduğunda bize ihtiyaç duymadan anlaşılması etkinliğin verimliliğini arttıracak en önemli noktadır.

Şimdiye kadar anlattıklarımızı örnekleyelim:

Hazırladığınız ürünü 2 kişiye gözden geçirmesi için ilettik. Her biri 3 saat incelediler. 1’er saatte bulgularını dokümante ettiler. Bu sonuçları size geri ilettiler. Siz bulguları 1 saat incelediniz. Kabul ettiğininiz, etmediğiniz ve birbiri ile aynı olan bulguları belirleyip gözden geçiren kişilerle (özellikle kabul etmediğiniz) bulguları değerlendirmek için 1 saatlik bir toplantı yaptınız. Toplantıdan sonra kabul edilen bulgulara göre gerekli güncellemeleri 2 saatte yaparak ürününüzü son haline getirdiniz. Bulguları ürününüze uyguladığınızı belirten bir e-postayı gözden geçirenlere ilettiniz. Onlar da bulguların uygulanıp uygulanmadığını kontrol ederler. Böylelikle bir ürün için gözden geçirme süreci kapanmış olur.

Toplam olarak harcanan süreye şöyle bakalım:

2 kişi * 3 saat inceleme
2 kişi * 1 saat bulgu dokümantasyonu
1 kişi * 1 saat bulguların incelemesi
3 kişi * 1 saat bulguların değerlendirmesi
1 kişi * 2 saat ürün güncelleme  
Toplam = 14 saat

Sadece 14 saat harcayarak daha sonra karşılacağınız belki de büyüyecek olan problemleri daha hazırlama aşamasında çözmüş oldunuz.

Her bir bulgunun özelliğini de tutabilirseniz sizden iyisi olmaz. Ancak bu konuyu daha sonraya bırakalım.

Etkin ve verimli gözden geçirmeler.                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder